Neler Yapıyoruz ?

Bozukluklar

Dil ve Konuşma Bozukluğu Çeşitleri Nelerdir?

  • Motor konuşma bozuklukları
    Nörolojik bir nedenden ötürü konuşma eyleminde rol alan kas gruplarında görülen güçsüzlük, hasar, koordinasyon bozukluğu sonucu konuşmanın olumsuz etkilenmesiyle oluşur.
  • Yutma bozuklukları
    Nörolojik sebeplerden kaynaklı olarak ortaya çıkmaktadır. Yutma eyleminde farklı aşamalarda sorunlar meydana gelmektedir.
  • Afazi
    Afazi adı verilen bozukluklar edinilmiş dil bozuklukları olarak da ifade edilmektedir. Bunların pek çoğu nörolojik kaynaklı olup beyinde meydana gelen herhangi bir hasar sonucu oluşmaktadır.
  • Seste bozukluk
    Seste şiddet, kalite ya da perde gibi sebeplerden dolayı konuşmanın olumsuz yönde etkilendiği durumdur.
  • Kekemelik
    Kekemelik durumu konuşmada akıcılığı doğrudan etkilemektedir. Birey konuşma esnasında hız ve ritim konusunda sorun yaşamaktadır.
  • Fonolojik ve artikülasyon bozuklukları
    Bireyler heceler, ses ve sözleri normalden daha farklı ve anlaşılması zor bir şekilde ifade etmektedir.

Terapi

Hangi Durumlarda Dil ve Konuşma Terapisine İhtiyaç Duyulur?

Dil ve konuşma terapisine ihtiyaç duyulan durumlar genel olarak aşağıdaki gibidir:

  • Artikülasyon problemleri
  • Akıcılık bozuklukları
  • Otizm
  • Zayıf oral kaslar
  • Gelişimsel gecikmeler
  • Beslenme ve yutma bozuklukları
  • Solunum problemleri (solunum bozuklukları)
  • Kronik ses kısıklığı
  • Yarık dudak veya yarık damak

 

Çocuklarda konuşma sesi bozukluklarını teşhis etmek önemlidir. Bunun için ilk olarak çocuğunuzun detaylı bir işitme taramasından geçmesi gerekmektedir. Çocuğunuzun işitmeyle ilgili bir problemi yoksa veya olan probleme yönelik müdahale gerçekleştiyse dil ve konuşma terapistine başvurabilirsiniz.

Dil ve konuşma terapistlerimiz çocuğunuzun konuşma ve dil becerilerini detaylı bir şekilde değerlendirerek konuşma sesi bozukluğuna sahip olup olmadığını belirleyebilir ve gerekli terapi planını oluşturabilir.

 

TUNAHAN ÖZEL EĞİTİM MERKEZİNDE DİL VE KONUŞMA TERAPİSTLERİ TARAFINDAN, DİL TERAPİSİ EĞİTİMİ VERİLMEKTEDİR

Dil ve Konuşma Bozukluğu Terapisti Kimdir?

Dil ve Konuşma Terapisti iletişim, dil ve konuşma süreçlerinin gelişimini takip eden, bu süreçlere dair bozuklukların önlenmesi, tanılanması, değerlendirilmesi ve uygun terapi programının sürdürülmesinden sorumlu olan sağlık meslek mensubudur.

Dil ve Konuşma Bozukluğu Terapisi Nedir?

Dil ve konuşma terapisi, her yaş grubunda ortaya çıkabilecek dil ve konuşma bozukluklarının tedavisine verilen addır.

OTİZMDEN NE ZAMAN ŞÜPHELENMELİYİM?

Çocuğun başkaları ile göz teması kuramaması, adı ile seslenildiğinde bakmaması, bazı sözleri tekrar etmesi, oyuncaklarla oynayamaması, parmağı ile bir şeyi gösterememesi, yaşıtlarının oynadığı oyunlara ilgisiz kalması, akranlarına göre konuşmada geri kalması, sallanma, çırpınma veya aşırı hareketli olması, sıraya dizme, rutin değişikliğine aşırı tepki vermesi otizmin başlıca belirtilerindendir.

Otizm Nedir?

Otizm,  iletişim ve sosyal etkileşim sorunları, kısıtlı ilgi alanları ve tekrarlayan davranışlarla ortaya çıkan ve nörogelişimsel bir bozukluktur. Yaşamın ilk üç yılında belirtileri gözükmeye başlar.

ÇOCUĞUMA OTİZM TANISI KONULDU, NE YAPMALIYIM?

Bir çocuğa otizm tanısı koyulduktan hemen sonra eğitim programının planlanması adımına geçilmelidir. Otizmin tedavisi sürekli ve yoğun eğitimdir. Eğitimde aksaklık yaşanmaması, çocuğun gelişimi için çok önemli bir yere sahiptir. Çocuğunuzun eğitimi için yaşadığınız yere en yakın Rehberlik ve Araştırma Merkezine (RAM) başvurmalısınız. RAM raporu alabilmek için bireyin tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınmış bir ÇÖZGER Raporu” olması gerekir.  RAM içinde bulunan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından çocuğunuza eğitsel değerlendirme ve tanılama yapılır. Süreç rapor çıktıktan sonra daha önemli bir hale gelir çünkü çocuğunuzun nitelikli bir eğitim alabileceği özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi seçmeniz çok önemlidir

ETEÇOM NEDİR?

İlişki temelli yaklaşıma dayalı olan ETEÇOM | Etkileşim Temelli Erken Çocuklukta Etkileşim Programı ile birinci bakıcı ile çocuğun arasındaki etkileşimin arttırılması amaçlanmaktadır. Birinci bakıcı ile kastedilen anne-baba ya da uzman / eğitimcidir. Bu program kapsamında çocuğun gelişimi desteklenmektedir.  

Etkileşim Temelli Erken Çocuklukta Etkileşim Programı Kimler için Uygundur?

  • Otistik bozukluk (Otizm)
  • Down sendromu
  • Zihinsel yetersizlik
  • Serebral palsi
  • Nedeni belli olmayan gelişimsel gerilik
  • Gecikmiş dil ve konuşma

Program sayesinde çocukların gelişimsel düzeylerinin yükselmesi olanaklı hale getirilmektedir.

ETEÇOM programı neleri kapsar?  

ETEÇOM eğitimci ya da ebeveynin etkileşimsel davranışlarını geliştirerek, çocuğun bilişsel, iletişim ve sosyal duygusal gelişim alanlarında (sosyal oyun oynayabilme, etkileşim başlatabilme, ortak dikkat gibi) 16 temel davranışı kazanması ya da geliştirmesini hedefler.
Anne-baba, uzman / eğitimci ile çocuk arasındaki ilişkilerin geliştirilmesini ve bu şekilde çocuğun gelişimsel açıdan üst bir seviyeye ulaşmasını hedeflemekte ve bu amaçla kullanılmaktadır.

 


Tunahan özel eğitim merkezinde ETEÇOM programı uygulanmaktadır.

OYUN TERAPİSİ NEDİR?

Oyun ve oyuncaklar aracılığı ile çocukların kendilerini ve ihtiyaçlarını ifade ettikleri terapi türüne oyun terapisi denir.
Oyun terapisi, çocukların bilişsel ve sosyal becerilerini, duygu ve düşüncelerini oyun ile ortaya koymalarını amaçlar.

Çocuklar, duygularını anlamlandırmada ya da konuşmada yetişkinlerden farklıdır. Bu yüzden yetişkinlerle yapılan terapi şekli çocuklara uymaz. Çocuğun alışkın olduğu oyun ortamı, çocuk yaşadıklarını ve duygularını ifade etmeyi kolaylaştırır. Davranışlarını etkileyen kızgınlıklarını, korkularını, üzüntülerini, hayal kırıklıklarını anlayabilmek oyunlar sayesinde mümkün olur.
Oyun terapisine hangi durumlarda ihtiyaç duyulur?

▪Sosyal iletişim güçlüğü,
▪Dikkat eksikliği,
▪Dil konuşma gecikmesi,
▪Özel öğrenme güçlüğü,
▪Akran etkileşiminde kısıtlılık,
▪Endişe,
▪Güven eksikliği,
▪Sebebi anlaşılamayan baş ve karın ağrıları,
▪Boşanma sonrası adaptasyon
sorunları yaşayan 2-12 yaş arası çocuklar oyun terapisinden faydalanabilir.

Oyun terapisinin faydaları nelerdir?

Oyun terapisi sayesinde travmatik deneyimler geçiren çocukların duygularına ulaşmak mümkün hale gelir. Terapi ile başa çıkamadıkları duygularla nasıl mücadele edeceklerini öğrenirler.

Rol oyunları aracılığıyla zor deneyimler ve durumlar tekrar canlandırılır veya figürlerle ve resimlerle görselleştirilir. Çocuklar bu sayede negatif duygularını yeniden yaşarlar ve terapistin yardımıyla bu duygulara yönelik yeni bir bakış açısı geliştirebilirler.

Oyun terapisi sürecinde çocuklar olaylarla ilgili bakış açılarını, davranışlarını değiştirebilir. Baş etmekte sorun yaşadıkları duygularını, oyun sırasında yeniden yaşayarak bu tecrübeleri değiştirme fırsatı bulurlar. Böylece hem oyun tecrübeleri hem de hayattaki ilişki alışverişlerinden zevk alır hale gelebilirler.

ERGOTERAPİ NEDİR?

Ergoterapi kişinin günlük hayatına devam etmesi için gerekli olan Öz bakım kontrolü, Davranış kontrolü, Psikolojik denge, Spor egzersiz fizyoterapi, İnce ve kaba motor beceriler, Toplum adaptasyonu, Sosyal iletişim gibi pek çok alanda bağımsız olarak sağlıkla yaşamını sürdürmesini ve engellerini aşmasına yardımcı olan  bir terapi çeşitidir.

NEDEN ERGOTERAPİ?

Çocuğun günlük yaşamdaki rolü diğer çocuklarla oynamak ve etkileşimde bulunmaktır. Ergoterapist bir çocuğun şu an ki oyun, okul ve günlük yaşam aktiviteleri hakkındaki becerilerini değerlendirir, bu becerileri yaş gruplarına göre gelişimsel olarak uygun olanlarla karşılaştırır ve çocuğun güçlü yanlarını da kullanarak problem alanlarına yönelik tedavi programını uygular.

FLOORTİME NEDİR?

Floortime, çocuğun ilgi alanlarına dayalı oyun oynayarak ve etkileşime girerek, iletişim, sosyal beceriler ve duygusal gelişim gibi alanlarda ilerlemeyi teşvik eden bir terapi yöntemidir.

Terapist çocuğun dünyasına girerek onunla birlikte oyun oynar, ilgi gösterir ve onunla bağlantı kurarlar.

Floortime” adı, terapinin çoğunlukla yer seviyesinde (yani zeminde) oyun oynanarak gerçekleştirilmesinden gelir. Bu, çocuğun dünyasına daha iyi girebilmek ve onunla daha iyi iletişim kurabilmek için fiziksel olarak çocuğun seviyesine inmek anlamına gelir.

FLOORTİME KİMLERE UYGULANIR?

Floortime, otizm spektrum bozukluğu, down sendromu, dil ve konuşma bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite, gelişimsel gerilikler, duygusal ve dürtüsel sorunları olan çocuklar ve onların aileleri için geliştirilmiş bir programdır.

Moxo Dikkat Performans Testi Nedir?

Moxo Dikkat Testi, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun dört ana belirtisi olan dikkat eksikliği, zamanlama problemi, dürtüsellik ve hiperaktiviteyi ölçen, uzmanlar tarafından uygulanan online bir testtir. MOXO Testi ,klinik ve bilimsel olarak onaylanmış bir testtir. Test, günümüzde özellikle çocuk psikolojisi alanında en sık uygulanan dikkat ölçme testi olmuştur. Moxo testi, özellikle DEHB tanısı konulması veya tedaviye yanıtın değerlendirilmesi için kullanılan bir testtir.

MOXO Dikkat Performans Testinin İçeriği Nasıldır?

Basit görünen bir MOXO görevine odaklanabilmek için, bireyin aynı günlük hayatta yapması gerektiği gibi, testte bulunan görsel ve işitsel çeldiricileri görmezden gelmesi gerekmektedir, bu da testi çok daha zorlayıcı ve testin belirleyici niteliklerini de bir o kadar ileri düzeye getirmektedir.

MOXO KİMLERE UYGULANIR?

MOXO dikkat ölçme testi 6-12 yaş arası çocuklar ve 13-60 yaş arası yetişkinlere uygulanır.

İŞİTME YETERSİZLİĞİ NEDİR?

İşitme Kaybı”, doğuştan veya sonradan olan problemler nedeniyle işitme duyarlılığında meydana gelen azalma, “İşitme Engeli” ise işitme duyarlılığındaki azalmanın bireyde ortaya çıkardığı yetersizlikler durumudur.

İŞİTME YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

İşitme azlığına bağlı olarak öğrenme güçlüğü yaşayabilirler.

  • Bazı sesleri işitemediklerinden dolayı üretimini yapamayabilirler.
  • Konuşma anlaşılırlığı düşük olabilir.
  • Okuma-yazma konusunda zorluk yaşayabilirler.
  • Matematiksel işlemlerde zorlanabilirler.
  • İçe kapanık, sinirli tavırlar sergileyebilirler.
  • Koklear implant ya da işitme cihazlarını takmak istemeyebilirler.

Tunahan özel eğitim merkezinde uzman odyologlar tarafından yeni doğan işitme ve işitme testi yapılmaktadır. Uzman eğitimciler tarafından işitme yetersizliği olan bireyler için destek eğitim programı verilmektedir.

PREP NEDİR?

PREP, PASS teorisinin eş zamanlı ve ardıl işlem özellikleri üzerine kurulmuş bir okumayı geliştirme programıdır.

Okuma anlama ve anlamlandırma süreçlerinde problem yaşayan, ilkokul çağına gelmiş ancak yaşına uygun beklenen okuma performansını gösteremeyen çocuklar için geliştirilmiş güçlendirme programıdır.

PREP aynı zamanda bireyin dikkatini istemli ve seçici bir şekilde göreve veya bilgiye ulaşmaya odaklayabilmesini geliştirmeyi de hedeflemektedir.

PREP KİMLERE UYGULANIR?

(PREP PROGRAMI DİSLEKSİ TANISI ALMIŞ VEYA ATİPİK OTİZM TANILI ÇOCUKLARA UYGULANIR)

PREP okuma EĞİTİMİ ALMIŞ 29 HARF BİLGİSİ OLAN ANCAK KENDİSİNDEN VE YAŞINDAN BEKLENEN DÜZEYDE OKUMA YAPAMAYAN ÇOCUKLAR İÇİN UYGUNDUR.  YAPILAN ARAŞTIRMALAR SONRASINDA PREP PROGRAMININ UYGULAMA ARALIĞININ YAŞ VE SINIF DÜZEYİ NE OLURSA OLSUN OKUMA PROBLEMİ YAŞAYAN HER ÇOCUĞA UYGULANABİLİRLİĞİ KANITLANMIŞTIR.

Tunahan Özel Eğitim Merkezi Lisanslı PREP Uygulayıcısıdır

COGENT NEDİR?

Cogent Programı Okul öncesi dönemindeki çocukları erken okuryazarlık becerilerini, okuma yazma sürecine yani ilkokula hazır hale getiren programdır.

Program; okuryazarlık için gerekli olan temel bilişsel becerileri geliştirerek,
çocukların alfabedeki harfleri hızlı şekilde okuyup anlamasına yardımcı olur.

COGENT KİMLER İÇİN UYGUNDUR?

COGENT programından, okul öncesi 4-7 yaş dönemindeki çocuklar ve özel gereksinimi olan daha büyük yaştaki çocuklar yararlanabilmektedir. Özellikle okul öncesi eğitimi alamayan, okur-yazar çevreden yoksun olarak büyüyen, dikkat eksikliği hiperaktivite
bozukluğu ya da özel öğrenme güçlüğü tanısı alan çocuklar da bu programdan fayda sağlayabilmektedir.

ZİHİN KURAMI NEDİR?

Zihin kuramı diğer kişilerin zihinsel süreçlerinden bir anlam çıkarabilme, bu çıkarımı kullanarak onların ne söylemek istedikleri ve ne söyleyeceklerini tahmin ederek buna bağlı nasıl davranabileceklerini de yordama becerisidir.

 

Çocukların; diğer kişilerin duygularını anlayamadığı, empati yapamadığı,  düşüncelerini ve niyetlerini tahmin edememesi  zihin kuramındaki yetersizliklerle yakından ilişkilidir

 

Normal gelişim sürecinde çocuklar zihin kuramı becerilerini eğitim ile öğrenmezler. Bu beceriye doğal yollarla sahip olurlar. Doğal şekilde bu beceriyi edinemeyen çocuklarla bu becerileri çalışmak gereklidir. Bu becerileri hedef alan bir eğitim süreci; çocukların sosyal alanda ve iletişim alanındaki becerilerini geliştirir hem de zihin okumayı öğrenmek için alternatif bir yön sunar

 

Tunahan Özel Eğitim Merkezinde  Zihin Kuramı ve Sosyal İletişim Becerileri programları uygulanmaktadır.

 

Bedensel Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı

Doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası dönemde herhangi bir nedene bağlı olarak iskelet (kemik), kas ve sinir sistemindeki bozukluklar sonucu, bedensel yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybeden, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük yaşamdaki gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan, bu nedenlerle korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiye bedensel engelli; bu duruma yol açan durumlara ise bedensel engel denir. Bedensel engelleri nedeni ile sağlıklı kişilerden farklılaşan ve eğitim hizmetlerinden gereğince yararlanamayan bu bireylerde bilişsel, psiko sosyal ve duyusal gereksinimlerin yanı sıra hareket ve fonksiyonel yeteneklerin geliştirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Çeşitli nedenlerle kaba ve ince motor gelişim becerileri olumsuz yönde etkilenmiş bu kişilerin kendilerinden beklenen fonksiyonel hareket ve becerileri yerine getirmeleri değişik derecelerde kısıtlanmıştır.

Programın Genel Amaçları

  • Kas Kuvvetinin Artırılması
  • Normal Eklem Hareketinin Sağlanması
  • Kısalıkların Giderilmesi
  • Kas Koordinasyonunun Sağlanması
  • Vücut Dengesinin Geliştirilmesi
  • Normal Motor Gelişim Evrelerinin Takip Edilmesi ve Desteklenmesi (Baş Kontrolü, Dönme, Oturma, Dizüstü     Pozisyonda Durma, Ayakta Durma ve Yürüme)
  • Mevcut Fiziksel Yeteneklerin Belirlenmesi ve Geliştirilmesi
  • Günlük Yaşam Aktivitelerinde Kişinin Bağımsızlık Düzeyinin Belirlenmesi ve Geliştirilmesi
  • Koruyucu Fizyoterapi (Ortaya Çıkabilecek Problemlerin Önceden Belirlenmesi ve Önleminin Alınması)
  • Fiziksel Yetersizliklere Yönelik Uygun Ortezin Belirlenmesi ve Eğitimi’nin Verilmesi
  • Günlük Yaşam Aktivitelerine Yönelik Eksiklerin Giderilmesinde Yardımcı Cihaz ve Alet Seçim Bunların       Eğitimi’nin Verilmesi
  • Aile Eğitimi
  • Bireyin Yaşam Standartlarının ArtırılmasI

Zihinsel Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı

Zeka; doğuştan var olan ve hayat boyunca deneyimlerle gelişen problem çözme gücüdür. Bu güçle insan kendisini ve çevresini anlar, olayları muhakeme eder, sonuçlar çıkarır ve uyumla hayatını devam ettirir. Zihinsel Engellilik; doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrasında çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişimsel dönemde ortaya çıkan, uyumlu davranışlarda görülen yetersizliğe ilaveten dikkat, algılama, bellek ve muhakeme gibi genel zeka fonksiyonları açısından normalin altında olma durumudur. Zihinsel engelli bireyler kişisel bakım, çevreye uyum, dil, iletişim ve duyusal motor becerilerinde yaşıtlarına göre geç ve yavaş gelişirler.

 


Programın Genel Amaçları

  • Bağımsız yaşam becerileri kazanmaları,
  • Öz bakım ve günlük yaşam becerilerini kazanmaları,
  • Psikomotor becerilerini geliştirmeleri,
  • Dil ve konuşma becerilerini geliştirmeleri,
  • Sözlü ve yazılı anlatım becerilerini geliştirmeleri,
  • Sosyal ve toplumsal uyum becerilerini geliştirmeleri,
  • Akademik alanda yaşıtlarıyla aynı düzeyde olmalarını sağlamak

 

Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı

Amerikan Psikiyatri Birliği’nin(APA 2001) tanımına göre; özel öğrenme güçlüğü zekası normal ya da normalin üstünde olan bireylerin standart testlere göre yaş, zeka düzey ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda okuma, matematik ve yazılı anlatım düzeyinin beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla tanısı konulan bir bozukluktur.
Öğrenme güçlükleri esas olarak okuma – yazma ve dil ile ilgili becerilerin gelişimini etkileyen , doğuştan gelen ve etkileri yaşam boyu süren güçlüklerdir. Bilginin öğrenilme ve işlenme biçimini etkiler. Nörolojiktir, zekadan bağımsız olarak görülürler. Fonolojik işleme, hızlı adlandırma, işleyen bellek, tepki süresi, sözel bellek ve sözlü işlem hızı gibi bireyin bilişsel becerilerine uymayan zorluklarla karakterizedir.Dil ve konuşmada , motor koordinasyon ve organizasyon becerilerinde de zorluk görülebilir. Ancak bunlar tek başına disleksi belirtisi değildir. Geleneksel öğretim yöntemlerine direnç gösterme eğilimindedir, etkileri ancak kişiselleştirilmiş eğitim ve özel eğitim desteği ile hafifletilebilir.
Öğrenme güçlükleri kişiden kişiye farklılık gösterdiğinden, her çocuk için farklı bir strateji üretmek gerekebilir.
Öğrenme güçlüğü olan öğrencilere uygulanan program daha çok çocuğa, bu güçlükle başa çıkma becerisinin kazandırılması şeklinde olmalıdır. Bunun için doğru bir değerlendirme yapılması ve uygun olan yöntem ve tekniklerin neler olduğuna doğru karar verilmesi önemlidir.

Programın Genel Amaçları

  • Öğrenmeye hazırlık becerilerini geliştirmeleri,
  • Okuma-yazmaya hazırlık ve okuma-yazma temel becerilerini geliştirmeleri,
  • Matematikle ilgili temel beceri ve kavramları günlük yaşamda kullanmaları,
  • Sorun çözme, akıl yürütme, kıyas yapabilme ve analitik düşünme becerilerini geliştirmeleri beklenmektedir.

 

 

 

İşitme Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı

İşitme engeli olan birey, işitme yoksunluğu nedeniyle öğrenmeye en uygun yaşlarda konuşma ve dil öğrenme fırsatını kaçırabilmekte aynı zamanda hem anlama hem de konuşma becerilerinde sorunlar yaşamaktadır. İşitme engelli bireylerin kaybının tipi, derecesi, nedeni gibi etkileyen faktörler sebebiyle dil ve konuşma gelişiminde farklılıkları gözlemlenmektedir. Öğrenme güçlükleri kişiden kişiye farklılık gösterdiğinden, her çocuk için farklı bir strateji üretmek gerekebilir. Öğrenme güçlüğü olan öğrencilere uygulanan program daha çok çocuğa, bu güçlükle başa çıkma becerisinin kazandırılması şeklinde olmalıdır. Bunun için doğru bir değerlendirme yapılması ve uygun olan yöntem ve tekniklerin neler olduğuna doğru karar verilmesi önemlidir.


Programın Genel Amaçları

  • İşitmelerini en üst düzeyde kullanmaları,
  • İşitsel algı becerilerini kullanarak yaşıtları düzeyinde dil ve konuşma becerisi geliştirmeleri,
  • İletişim becerilerini geliştirerek günlük yaşamda kullanmaları,
  • Okuduğunu anlama ve okuma yazma becerilerini geliştirmeleri,
  • Temel matematik becerilerini kazanmaları,
  • Akıl yürütme becerilerini geliştirmeleri beklenmektedir.

 

Dil Bozuklukları Destek Eğitim Programı

Dil ve Konuşma Güçlüğü, bireyin, sözel, sözel olmayan veya grafik sembol-işaret sistemlerini kullanarak iletişim kurma (alma, gönderme, işlemleme, kavrama-anlama) yetisindeki kişisel, sosyal, eğitim ve iş hayatını etkileyen durumdur. Bu durumlarda işitme, dil ve konuşma süreçleri hafif düzeyden çok ağır düzeye yayılan gelişimsel ya da edinilmiş (sonradan ortaya çıkan) olarak etkilenebilir. Tıbbi nedene dayalı olabileceği gibi belirli bir nedene bağlı olmayabilir ve/veya çeşitli engel gruplarına ikincil olarak eşlik edebilir.

 

Programın Genel Amacı

  • Sesletim (Artikülasyon) ve ses bilgisel farkındalık(Fonolojik) becerilerini geliştirmeleri,
  • Günlük iletişimde konuşma hızını ve ritmini işlevsel ve akıcı bir şekilde kullanmaları,
  • Alıcı ve ifade edici dil becerilerini geliştirmeleri,
  • Okuma yazma becerilerini geliştirmeleri,
  • Günlük iletişimde alternatif ve destekleyici iletişim yöntemlerini kullanmaları beklenmektedir.

 

 

Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Programı

Yaygın Gelişimsel Bozukluklar’ın en temel özelliği iletişim kurmada zorluk ve buna bağlı olarak sosyal ilişkilerde zayıflıktır. Yenidoğan ve erken çocukluk döneminden itibaren gelişimsel farklılıklar söz konusu olabilmektedir: göz teması kurmama, ismi ile hitap edildiğinde bakmama, işaret parmağı ile objeleri göstermeme veya biri gösterdiğinde o yöne değil parmağa bakma, uzakta durma, arkadaşları ile ilişki kurma isteğinin olmaması. Yaygın Gelişimsel Bozukluklar’ın diğer bir özelliği dil gelişiminde gecikme veya dil becerisinin hiç kazanılamamasıdır. Zihinsel gelişimlerine baktığımızda IQ puanlarının oldukça farklı olduğunu görebiliriz. Yaygın Gelişimsel Bozukluk tanısı almış çocukların zihinsel becerileri, en ağır düzeydeki zekâ geriliğinden üstün zekâya kadar geniş bir aralıktadır. Yaygın gelişimsel bozukluklar tanısı altında beş farklı özel gereksinim grubu yer almaktadır:

 

  • Otizm
  • Asperger Sendromu
  • Rett Sendromu
  • Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu
  • Başka türlü Adlandırılamayan Yaygın Gelişimsel Bozukluk
Open chat
1
Scan the code
Merhaba👋
Size Nasıl Yardımcı Olabilirim ?